Ana içeriğe atla

Rıfat Ilgaz - Hababam Sınıfı

Yaşadığımız bu dönemde 7'den 70'e herkesin en az bir kere izlediği Hababam Sınıfı filminin kitabını ele alacağım. Okuyalı yeni olduğu için sıcak sıcak taze bilgilerimle düşüncelerimi aktarmaya çalışacağım. 

Kitabın kalınlığı hayli var ilk gördüğünüzde gözünüzü korkutabilir 516 sayfacık. Ama korktuğunuz kadar yok. Başlamakla bitirmeniz bir oluyor çünkü bu zamana kadar televizyonda izlediğiniz bazı şeyleri siz okurken zihninizde kendiniz canlandırıyorsunuz. Bu sefer yönetmen sizsiniz okuduklarınızı kendiniz yönetiyorsunuz.

Şimdi hiç ben yapmadım demeyin ortamda bir lise konusu açıldığında en iyi bizim liseydi biz neler yapıyorduk gibi kelimeleri hepimiz kullanmıştırız. Bunu demeyen yoktur, işte bu kitabı okurken lisede yaşadığınız zamanlar aklınıza gelecektir. Yaramazlıklar, sınıfın iş birliği, kopyalar, öğretmenleri çıldırtma eylemlerimiz... Hepsini bu kitapta dolu dolu yaşayacaksınız.


Rıfat Ilgaz kitabı ile ilgili röportaj yaparken;

- Nasıl bu kadar güldüre bildiniz? diye gelen soruya şöyle cevap vermiş. 

+ “Eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. Belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlarmış. Bunun üzerine aileler de o saatte sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasında bürünmüş. Sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşurmuş. Ben de çöken eğitim sistemini anlattım. Hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük.”

Neden bu bilgiyi bizimle paylaştı diye zihninizde ufak bir soru oluşmuştur sanırım hemen cevabını vereyim. Filmi ne kadar komik olsa da aslında Rıfat Ilgaz bu eserinde bize kötüye giden ve gün geçtikçe paraya dönen eğitim sistemini eleştirmiştir.
Türk eğitim sistemi ezberci. Ezber olmadığı taktirde sınıfta kalma riski olduğu için öğrenciler kopya çekmiştir. Bu gibi vurgular yapılmıştır sürekli.

Bilgi : Hababam Sınıfı, Rıfat Ilgaz'ın Dolmuş dergisinde yazmaya başladığı öykülerden bir bölümünü birleştirerek 1957 yılında kitaplaştırdığı eseridir.







ACIMASIZ GERÇEKLER ... ( Kitap ile ilgili sürprizbozan içerir! )

Filmini ben yüzlerce izledim kitabı okumama gerek yok diyorsanız yanılıyorsunuz çünkü filimde bildiğiniz bazı şeyler kitapta çok farklı.


Bildiğimiz gibi filmde Hababam Sınıfı özel okulda okuyan zengin çocuklar olarak karşımıza çıkmıştır ama kitapta devlet okulunda çoğu parasız yatılı okuyor.

Kitapta Damat Ferit diye bir karakter yok, Hafize Ana karakteri de yok ilerleyen kitaplarda ortaya çıkıyor Hafize Ana '' Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı '' eserinde.

Kitapta öğrencileri yaramazlığa iten kişi Tulum Hayri karakteridir.

Güdük Necmi kitabın ilk başlarında ortalarda görünmüyor bile. Sonlara doğru çıkıyor ve Güdük Necmi'nin en önemli özelliği otlakçı olması.

Hepimizin bildiği Mahmut Hocanın yatağa işedi diye kızmaya başladığı kişi kitapta İnek Şaban değil Sidikli Turandır.

Sınıfta birlik çok yoktur hatta iki tane ispiyoncu bile vardır.

Kafatası maketi ile korkuttukları kişi kitapta İnek Şabandır.

Ve İnek Şabana, inek demelerinin sebebi çok zeki olması.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlber Ortaylı -Gazi Mustafa Kemal Atatürk

                                              Kafanızın içerisindeki bütün bilgileri hedef tahtası olarak düşünün ve bu kitabın bir ok olduğunu hayal edin. İlber Ortaylı hoca her ok attığında hedef tahtanız üzerinde bulunan doğru veya yanlış bilgiyi tam 12'den vuruyor. İlber  hoca bu kitapta eğitim ve öğretim yıllarımızda sürekli hikaye gibi üstü kapalı olarak anlatılan Cumhuriyet öncesi, Cumhuriyet zamanı ve sonrasını betimleyerek akıcı, herkes tarafından anlanan bir dille anlatmış. Tabi ki öyle kuru  ithamlarla değil , belgeli bir şekilde.   Kitap Osmanlı'nın son yıllarıyla başlıyor günün Osmanlısını anlatıyor içindeki hainleri. I. Dünya Savaşı sonrası kendini başka ülkelerin ellerine teslim etmeye çalışanları sert bir yumruk gibi yüzümüze vuruyor. Sonra başlıyor İlber hoca ; Atatürk'ün nasıl Atatürk olduğunu anlatmaya!  Atatürk'ün ne gibi z...

John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar

Birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik işçinin arasındaki hikaye olarak başlıyor kitabımız. George Milton, zeki olan taraf ve onun yakın dostu ama akıl dengesi bozuk Lennie Small.  Her mevsimlik işçi gibi onlarında tek bir hayali var kendilerine ait bir toprak parçası olması ve orada istedikleri gibi davranmak. Patron korkusu yaşamadan kimseye ait olmadan hür ve özgür olmak.  Kitap bize insani ilişkileri anlatıyor, dostluğu dayanışmayı ve aynı kaderi paylaşan insanların birbirine sırt çıkmasını. Kitapta o dönemdeki ırkçılığı da bir nebze yüzümüze vuruyor yazar. Kitap kısa ve akıcı bir dil ile yazılmış, çevirisi de çok iyi olduğu için hemen okunuyor ve kısa zamanda bitirebilirsiniz.                                                                           18 ŞUBAT 2018